Yenişehir ovası eskilerin tabiri ile “İnsan diksen yetişir” diyecek kadar verimli bereketli topraklara sahip ama bu alın terinin karşılığını almaya yetmez, akılda lazım.
Yenişehir ovası Barcın Höyüğünden çıkan kalıntılar üzerinde yapılan testlere göre yaklaşık 6800 yılık bir yerleşim yeri, o kazılarda çok sayıda istiridye kabuğunun çıkması zamanla ovanın yarısından fazlasının göl olduğunu söylemişti arkeologlar, erken Osmanlı vakfiye kayıtlarında ise Yenişehir ovasında pirinç ekildiği biliniyor.
Yaşı elli olanlar bilir Yenişehir’e çok yağmur yağdığında Marmaracık köyünün alt kısmında göl oluşurdu ve Marmaracık gölü denirdi, sadece orası mı?
Sebze halinin olduğu eski “Sığır çayırı” bölgesi, Kara Köy çayırı ve Akdere Köyü bölgesi hep sular altında kalırdı.
Bu gün tesadüf oldu Yeni Mahalle’de yapılmakta olan Migros’un lojistik depolama tesisini gezme imkânım oldu ve orada temel atılırken 3,5 metreden su çıktığını söylediler. Çünkü o bölge çok yağışlarda sular altında kalırdı hemen yanında kurumuş derede ben ve yaşıtlarım o derede yüzme öğrenmiştik, o yüzdendir eskiler badilik derdi o bölgeye.
Migros bölgenin en büyük depolama ve lojistik tesisini yapıyor, tesiste soğuk hava ve paketleme bölümleri olacak, yetkililerin söylediklerine göre ürünleri Yenişehir’den alacaklar Belediye Başkanı Ercan Özel’e öyle brifing verdiler. Şüphesiz Yenişehir çiftçisinin böyle yatırımlara ihtiyacı var.
Daha geçtiğimiz gün Bursa Büyükşehir Meclis toplantısında Belediye Başkanı Ercan Özel “Türkiye’de şehirler, ticaretin olduğu, sanayinin olduğu bölgelere doğru büyüyorlar. Bursa da yıllardır hep batıya doğru büyüyor. 20 yıldır Bursa, Nilüfer ve Mudanya’ya doğru büyümeye devam ediyor.
Ancak, bugün Bursa’nın sorunlarına baktığımızda, birinci sırada trafik, ikinci sırada hava kirliliği, üçüncü sırada ise nüfus yoğunluğu geliyor. Yeni imar planları, emsal artışları, kentsel dönüşüm gibi tüm çalışmalar, batıya doğru yapılmaya devam ediyor. Bursa büyük bir şehir. Batısı kadar, doğusu da önemli bir şehir.
Bizler eğer bugün, şehrin trafiğini azaltmak istiyorsak, şehrin yoğunluğunu azaltmak istiyorsak, hava kirliliğini önlemek istiyorsak, realist yaklaşımlara ihtiyacımız var. Yeni yollar açarak trafiği azaltamayız. Belki sadece birkaç yılı kurtarabiliriz.
Fabrikaları denetleyerek hava ve su kirliliğini önleyemeyiz. Denetlemek elbette önemlidir. Ancak, sürdürülebilir değildir.
Aynı akarsuyun içerisinde yüzlerce fabrikanın arıtılmış veya arıtılmamış yüzlerce fabrikanın atıkları bırakılıyor. Her biri yasal sınırlar içerisinde dahi olsa, o akarsu kirleniyor. Tüm Bursa’yı dolaşan kirli akarsu, Karacabey’in tarlalarındaki mahsulleri suluyor!
Bizim asıl amacımız, tüm bu sorunları çözmekse eğer, şehri Bursa’ya yaymak zorundayız.
Herkes eğlenmek için Nilüfer’e gitmemeli, tüm özel okul servisleri Mudanya’ya doğru hareket etmemeli, resmi dairlerde işi olanların tamamı Osmangazi’ye yığılmamalı, fabrikalar küçük sanayiler, ıslah sanayi bölgeleri tek bir ilçede toplanmamalı!
Eğer Bursa’ya hizmet edeceksek, tüm Bursa’ya hizmet etmeliyiz.
Mustafakemalpaşa da, İnegöl de, İznik de, Yenişehir de, Orhangazi de, merkez ilçelere yapılan yatırımlar kadar yatırım almalıdır” demişti. Kısacası tarım ile var olan ilçelere dikkat edin demek.
Tarım ağırlıklı ilçeler merkez ilçelerden daha değerli olmalı zira ülkeyi besleyenler burada yaşıyor.
Ovaların korunması ekmeği vatanı korumak kadar önemli, geçmişte 12/12/2016 tarih ve 2016/9620 sayılı kararname ile dönemin Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik teklifi ile 251 ova korunmaya alınmıştı ama köprünün altından çok sular aktı ve koruma altına alınmayan ovalar imara açılmaya devam ediyor.
Konuyu bir kez daha eski bakan Faruk Çelik’e sordum, Çelik “Bakanlığım döneminde 251 ovayı belirlemişti ve onlar tarımsal SİT alanı olarak ilan edildi gönül arzu ederdi ki üzerine bir 250 daha ova daha ilave edilseydi” dedi. Çelik bir yol açmıştı aslında ama o yoldan gitmesi gerekenler gitmediler, 251 ova koruma altına alındı ama en 300’den fazla koruma altına alınmayı bekliyor.
Dönelim Yenişehir’e, çiftçinin ürününün yerinde değerlendirilip satın alınması elbette güzel kimin emeği varsa sağ olsun ama her gelen sakallıyı dedemiz olarak görmemek gerek.
Yenişehir’den bir çok firma yaş sebze alıyor ama Yenişehir’in bir Tarım ve Gıda OSB’si yok aslında Türkiye’de yok.
Yenişehir belediyesinin 2025 yılı programında Tarım OSB projesi var detayı sanırım yakında açıklanacak.
Fakat işin Ziraat ayağının tüm bu gelişmelerinin dışında bırakılması düşündürücü, Yenişehir ovası seçilmiş siyasilere bırakılmayacak kadar değerli diğer ovalarımız gibi.
Yenişehir’deki Migros tesisi 2025 Mayıs’ta faaliyete geçecek söylediklerine göre çiftçimizden yüklü miktarda yaş sebze ve meyve alacaklar çiftçilerimiz açısından sevindirici elbette ama ilçede çok parçalı bir alımın olduğunu da söylemek lazım, bu kadar parçalı alımın yapılması rekabeti artırır ama çiftçinin alın terini karşılamaz.
Bu konuyu Ziraat Odası açısından da önümüzdeki günlerde ele alacağım bakalım onlar ne diyecekler?
Yenişehir’e kazandırılan her hizmet çok önemli ama önce akıl sonra proje şimdilik kaybedilen bir şey yok ama kazanılacak çok şey var Yenişehir açısından.
