Bekara karı boşamak kolaydır diye bir Ata sözümüz var. Ata sözü böyle olduğu için yazdın bu nedenle elleri öpülesi analarımızdan, kadınlarımızdan özür diliyorum önce bunu belirteyim.
Son günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doktorlara yönelik söylemleri üzerine bir tartışma başladı.
Bu gün önüne gelen bu konuyla ilgili ahkam kesiyor, doktorları suçluyor, bilip bilmeden, sorup soruşturmadan doktorları suçluyor.
Eyvallah herkesin görüşü kendisini bağlar. Bu gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, söylediği gibi düşünebilir. Bunu kimsenin yargılamasına gerek yok. Cumhurbaşkanı da olsa söyledikleri kendisini bağlar. Beğensek de beğenmesek de saygı duymak lazım.
Nasıl ki demokratik bir ülkede yaşıyoruz ve herkes hür iradesi ile yazıp konuşabilir. Bende bu konuyla ilgili kendi görüşlerimi özgür hür irademle yazmak istiyorum.
Öncelikle doktor olmak gerçekten çok zor, meşakkatli, pahalı bir eğitim gerektiriyor. Bu eğitim süresince gerçekten sıkıntılı, uykusuz geceler geçiren doktorlarımız göreve geldikten sonra da insanlara sağlık dağıtmak için gece gündüz çalışıyorlar.
Bunu yaşadığımız salgın döneminde de gördük. Aylarca evine gitmeyen, hastanede yatan, her an bu hastalığa yakalanma riskine rağmen canla başla çalıştıklarına hepimiz şahit olduk. O yüzden insanları yargılamadan önce biraz düşünmek. Hatta insaflıca düşünmek gerekiyor bana göre. İnsanları yargılamak kolaydır. Oturursun bilgisayarın başına, hatta artık akıllı telefonlar vasıtası ile tuvalette bile alırsın eline telefonu sallamak istediğin herkese rahatlıkla sallarsın. Birde yalaka isen, birilerinden bir beklenti içindeysen yalakalık yapmak istediğin kişinin eleştirdiği kişi ve kurumları rahatlıkla eleştirebilirsin.
Ama dediğim gibi bu eleştirileri yaparken insaflı olmak gerekir.
Bazı meslekler hassastır. Bunların en başında da doktorluk gelir. Görevini adam gibi yapan, insanlara şifa dağıtan doktorlarımız ile ilgili ne kadar övgü yapsak azdır. Bir ülkede doktorlar en az bir bakan maaşı kadar maaş almalıdır. Aynı şekilde hakim ve savcılarda öyle. Son derece hassas kararlar veren adalet dağıtıcılarının da maddi sıkıntı çekmemesi gerekir. Doktorlar da öyle. Geçim sıkıntısı çekmemesi gereken önemli meslek gruplarındandır doktorlarımız.
Günümüzde bir doktor 13 bin lira civarında maaş alıyor. Peki uzman doktor olabilmek için kaç yıl okumanız gerekiyor biliyor musunuz? Tamı tamına 10 yıl okumanız gerekmektedir. Ki Tıp Fakültesi eğitimi gerçekten çok zor bir eğitimdir.
Tüm bu gerçeklerin ışığında şimdi birileri çıkıyor, doktorları eleştiriyor. Eleştirmek işin en kolayı. Günümüz Türkiye’sinde oturduğu yerden ballı maaş alan o kadar işe yaramaz adam varken doktorların aldığı maaş elbette komik geliyor. Yani bende doktor olsam işe yaramaz birileri oturduğu yerden ballı maaşlar alırken ben 13 bin maaş alsam bende ciddi anlamda tepki gösteririm.
Türkiye özellikle AKP iktidarında özel hastane cenneti oldu neredeyse. Bu özel hastaneler de doktorlara ciddi anlamda maaş veriyor. Bu nedenle doktorlar da doğal olarak özel hastanelere geçiş yapıyor. İşte burada bizleri yönetenler bu doktorlara çekin gidin diyeceğine maaşlarında iyileştirme yapsa, doktorları hiçbir halttan haberi olmayan embesil yalakaların önüne atmak bu işin çözümü değil.
Biz millet olarak doktorlarımızın kıymetini hasta olunca anlıyoruz. Dermansız bir hastalığa yakalandığımızda aman doktor canım doktor, sağlığımıza kavuştuğumuzda tu kaka. Öyle bir şey yok.
Elbette doktorlar da eleştirilemez insanlar değildir. İşini savsaklayan, aldığı paranın hakkını vermeyen, ne bileyim vatandaştan bıçak parası altında yasal olmayan paralar alan doktorları eleştirmek elbette gerekir.
Ancak hak arayan, hak aradığı için tu kaka ilan edilen doktorları da eleştirirken iki kez düşünmek zorundayız.
Ben ülkemizdeki doktorların nasıl canla başla çalıştığını yakınlarımın yaşadığı sağlık problemlerinde çok açık bir şekilde gördüm. İstisnalar kaideyi bozmaz elbette. Kötü niyetli olan doktorlardan söz etmiyorum. Kimse kusura bakmasın. Doktorları eleştirirken herkes yarınlarını düşünmek zorunda. Yarın hasta olduğumuzda gideceğimiz ilk yer doktorlarımız. Bu nedenle onları kimseye muhtaç etmemek hükümetin görevi. Büyük şehirlerde doktor olan bir insana şu anki maaş maalesef ki yetmez.
Sonuç olarak, doktorluk zor ve hassas bir meslek. Bir doktor kolay yetişmiyor. Bu nedenle onlara çekin gidin demek işin en kolayı. Çekip gitsinler ondan sonra hastanelerde Türkçe bilmeyen doktorlara derdimizi bile anlatamıyoruz. Çekip gitmesinler. Onların bizim başımızın tacı olarak kalsınlar ve bizlere şifa dağıtmaya devam etsinler. Kafası rahat bir doktor emin olun daha fazla şifa dağıtacaktır.
Ne demiş ulu önder Mustafa Kemal Atatürk; ‘Beni Türk Hekimlerine Emanet Edin’
İşini adam gibi yapan bütün doktorlarımıza saygılar sunuyorum.






