1. Haberler
  2. Uncategorized
  3. ÇADIRLARI ZİYARET ETTİLER

ÇADIRLARI ZİYARET ETTİLER

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bursa Su Kolektifi Yenişehir’de çadırlarda yaşayan mevsimlik işçilerin yaşadığı çadırları ziyaret ederek yazılı bir açıklama yaptılar. 

   Açıklama şöyle; 

16 Ekim Pazar günü Bursa’nın Yenişehir ilçesindeki mevsimlik çadır işçilerinin sezon boyu konakladığı Çadır kentlere Bursa Su Kolektifi olarak ziyaret gerçekleştirdik.

   İzlenimlerimizi kısaca şöyle özetleyebiliriz; 21.Yüzyıl da 11. yy yaşam şartlarına zorlanan, göçe, işsizleştirmeye, sömürüye ve ayrımcılığa uğrayan işçiler ve ailelerinin yaşama mücadelesi, üstelik 11.yy da sular ve gıdalar doğal iken, şimdi sağlıksız suya, sağlıksız gıdalara dahi erişimin amansız güçlüğü ile..

   Yedek işgücü ordusu her geçen gün büyürken emek piyasasının dibinde yaşam savaşı  veren mevsimlik tarım işçileri sürekli genişleyen sömürü ağı içerisindeki en önemli emekçi kesimi oluşturuyor, genişlemenin ana kaynağı göçmen aileler, ziyaretimiz esnasında bize saç üzerindeki ekmeklerini ikram eden, lokmalarını bizimle bölüşen sürekli maruz kaldıkları hırsızlıklar nedeniyle mağdur olduklarını açıklayan, emperyalizmin Yenişehir kırsalına sürüklediği Kobanili göçmen aileler gibi.

   Hiçbir sosyal güvenceleri olmayan mevsimlik tarım işçileri geçen sene brüt 130 tl gündelik ile çalışırken bu sene brüt 220 tl alıyorlar, neden mi brüt?

   Evet, hiçbir sosyal güvence yok, kayıt dışı bir piyasa dolayısı ile devlet vergisi yok fakat işçi çavuşlarının büyük haraç kesintileri var. 220 tl den ellerine geçen net ücret 160-170 tl her gün kesilen yol ücreti ve çavuş payı adı altındaki haraçlar son 5 yılda yöredeki yurttaşların tespiti ile her biri servet sahibi olan, lüks arabalara binen, artık işçi çadırlarında konaklamayan işçi çavuşlarının birde elektrik su parası adı altında topladıkları toplu haraçlar var, işçilerin sarfiyatlarını hiçbir şekilde öğrenemedikleri itiraz ettikleri durumda elektriksiz kaldıkları toplu haraçlar sadece yapılan basit bir açıklama. Örneğin; bir çadır kampında yaklaşık 100 çadırlık bir alanda  “ aylık 150 bin tl elektrik ücreti var..! çadır başına 1.500 tl ödeyeceksiniz..! “    emri şeklinde olabiliyor. Basit bir hesapla bu meblağ, görüştüğümüz ailelerden birinin 5 çocuğundan en büyükleri olan, babaları ile birlikte para kazanmak zorunda oldukları için okula devam edemeyen biri 8.sınıftan terk, pırıl pırıl gözleri ile bize sürekli gülümseyerek bakan, diğeri ise liseye başlayamadığı için her gün babasının başının etini yiyen hemşirelik ideali ile yanıp tutuşan iki kardeşin 10 yevmiyesine denk. O genç kızın şu sözü hiç kulağımdan çıkmıyor;

-“ben mutlaka hemşire olacağım..!”

   Bir de düşünsenize şu acı gerçeği;  böylesine kayıt dışı bir piyasada emeklerinin karşılığı her türlü sömürülürken yaptıkları her türlü alışverişten  mevsimlik tarım işçilerinin devlete sürekli KDV vergisi ödediklerini, bu vergilerle devlet bütçesinin oluştuğunu ve bu dev bütçeden mevsimlik tarım işçilerinin temiz suya ücretsiz erişim hakkı gibi hiçbir temel ihtiyaç haklarının sağlanmadığını ve her türlü emek ve insan hakları ihlali suçunun işlendiğini, buna karşılık diğer tarafta aynı devlet bütçesinden aylık 10 milyon tl saray harcaması, sınırsız örtülü ödenekler,  beşli çete firmalarına ödenen onlarca yıl sürecek geçiş garantili, hasta garantili bütçe talanları, Kur Garantili Mevduat sahiplerine ödenecek belirsiz bütçe ödemeleri, Sermayeye ve yandaş vakıflara vergi muafiyeti kılıfı altında yapılan  talanlar, Merkez Bankası arka kapısından kaçırılan, buharlaşan dolar cinsinden bütçe talanları, talanlar, talanlar…       

   Oysa bakın Başbakanlık Mevsimlik Tarım İşçileri Genelgesi ile mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarının giderilmesine yönelik  ilgili kurum ve kuruluşlar nasıl görevlendiriliyor;

   1-Valiliklerce, mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde; eğitim ve sosyal faaliyetleri ile işçilerin temel ihtiyaçlarını giderebilecekleri ortak kullanım alanları olan, iklim şartlarına uyumlu, emniyetli, ekonomik, estetik ve fonksiyonel, prefabrike, betonarme ya da çelik iskeletli, yeterli büyüklükte bir bina ile elektrik, su ve kanalizasyon alt ve üst yapısı bulunan geçici yerleşim alanları oluşturulması sağlanacaktır.

   2-Geçici yerleşim alanları; sel ve su baskını gibi doğa olaylarından olumsuz etkilenmeyecek, yol ve altyapı hizmetlerinin sunumunun kolaylıkla sağlanabileceği, sağlık şartlarına uygun ve girilmesi yasak yerlere yeterli mesafede, işçilerin asgari ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikleri haiz ve işçi sayısına uygun büyüklükteki Hazine taşınmazları arasından seçilecektir. Bu kapsamda talep edilen ve Maliye Bakanlığınca uygun görülen taşınmazlar belirtilen amaçlarda kullanılmak üzere tahsis edilecektir.

   3-Geçici yerleşim alanlarına su ve elektrik hizmeti verilmesine ilişkin abonelik ve kullanım bedelleri yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları ile il özel idareleri bütçelerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca aktarılan ödeneklerden karşılanacaktır…

   Sonraki madde başlıkları neredeyse tüm sorunların çözümünü kapsayacak detayda şöyle sıralanıyor;

   4-İçme, kullanma suyu ve çevre sağlığı..

   5-Sağlık hizmetleri..

   6-Sosyal hizmetler..

   7-Eğitim hizmetleri..

   8-Din hizmetleri..

   9-Ulaşım hizmetleri..

   10- E-metip (mevsimlik tarım işçileri bilgi sistemi)..

   11-Güvenlik hizmetleri..

   12-Yetişkin eğitimi..

   13-Tarım aracılığı..

   14-Sosyal güvenlik ve çocuk işçiliğiyle mücadele..

   15-Valilik denetimi..

   16-Bilgilendirme ve biçimlendirme..

   17-Mali kaynak yatırım ve koordinasyon..

   ve…. EYLEM PLANI..

   İşte yine AKP ve Saray iktidarları için en kolay aldatmaca alanı ,%5 i dahi gerçekleştirilmeden rafa kaldırılan eylem planları ve görevleri belirtilen birçok devlet kurumu bu alandaki eylem planlarının küçük bir kısmı dahi gerçekleştirilmiş olsaydı 21.yy da 11.yy yaşam şartlarında yaşamaya  zorlanır mıydı emekçiler?

   Denilebilir ki, genelgeler önemleri açısından hukuki sıralamada en alt basamakta yer alan düzenlemelerdir oysa biliyoruz ki bazı genelgeler bir kanunmuş gibi uygulanıyor ve fiiliyatta bütün hukuki sonuçlarını doğuruyorlar örneğin; istifa etmek isteyen memur istifa edemiyor, bir polisin gösteriye müdahale etmesinin fotoğrafını çeken kişinin fotoğraf çekmesi en şiddetli şekilde engelleniyor, pandemi sürecinde sayısız genelge ile yaşamımız yönlendirilip kontrol altına alınmadı mı?

   Başbakanlık Mevsimlik Tarım İşçileri Genelgesi acilen uygulanmalıdır..!

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
ÇADIRLARI ZİYARET ETTİLER
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.